Çiftliğiyle Dünya’ya Örnek Oldu – 23.06.2016
Türkiye’de kadın girişimci sayısı dünyanın gelişmiş ülkeleriyle kıyaslandığında oldukça az. Kadınlar güçlerini açığa çıkarıp yatırım yaptıklarında ise mükemmel sonuçlar ortaya çıkıyor. Yeter ki istesinler… Kadın başarı öykülerine en güzel örneklerden biri de Funda Özer Baltalı. Seferihisar’da kurduğu keçi çiftliği ile dünyaya örnek oldu.
Funda Özer Baltalı, bundan yaklaşık 7 yıl önce, teknesini, deri şirketini ve evini satıp bir keçi çiftliği kurdu. Funda Özer Baltalı, “Bu yatırımla İstanbul’da bir plaza satın alıp kirasıyla rahatlıkla lüks bir hayat sürerdim. Ama ülkenin üretime ihtiyacı var, bir rol model olmak istedim” diyen Baltalı, “Üretim toplumu olmak gerekiyor demek yetmez, üretmek gerekir” diyerek kadınların da iş hayatında başarılı olabileceklerini kanıtlayan çok başarılı ve özel bir kadın.
130 dönüme kurulu Baltalı’nın çiftliği 130 dönüm. Bunun 33 dönümünde hayvancılık yapılıyor, geri kalan 100 dönüme zeytin ağaçları dikmiş Baltalı. Çiftlikte bu zeytinlerin yağı kullanılıyor. Belki ileride zeytinyağında da bir iş yapılabilir ama Baltalı önce keçi sütü ve peynirinde istediği noktaya gelmeyi amaçlıyor. Baltalı Çiftliği 2.5 milyon dolar yatırımla kurulurken üretim tesisi ile birlikte toplam yatırım 16 milyon dolara ulaşmış. Çiftlikte toplam 50 kişi istihdam ediyor Baltalı.
Rol model olmak istedi Bir ekosistemin katalizörü olarak onlarca çiftliğin sütünü ekonomiye kazandıran bir iş kadını olan Baltalı, motivasyonunu şöyle özetliyor: “Baltalı markasına yaptığım yatırımla İstanbul’da bir plaza satın alıp kirasıyla rahatlıkla lüks bir hayat sürerdim, ama ben üretim yapan bir girişimci olarak rol model olmak istedim.” Seferihisar’daki çiftliğinde keçilerle yeni bir ırk yaratan Baltalı, Türkiye’nin geleceğinin tarım ve hayvancılıkta olduğuna vurgu yapıyor.
Robert Kolej mezunu bir hukukçu Funda Özer Baltalı’nın tarımla, toprakla aileden gelen bir bağlantısı yok. Babası doktor, kendisi Robert Koleji, arkasından 9 Eylül Hukuk Fakültesi’ni bitiriyor. Önce bankacılık yapıyor. Evlendikten ve kızı 2.5 yaşına geldikten sonra ise deri üretimi alanında kendi şirketini kuruyor. “Çok başarılı oldum o işte, ama fark ettim ki biz ucuz üretim ülkesi değiliz, biz tasarım ülkesi değiliz, biz kalite ülkesi değiliz… Pazarda rekabet eden bir ürünüm yok benim. O nedenle bu işi devredip keçi sütü üretimine girdim.”
Hollanda’da inceledi… Önce keçi çiftliği kurmak için Hollanda’ya giden Baltalı, bir keçi ırkı yaratması gerektiğini orada çiftlikleri gezip öğrenmiş. Sonrasında evini, teknesini satıyor, deri şirketini devrederek elde ettiği parayı toplayıp 2.5 milyon dolarla bu işe girmiş. Keçi çiftliğine, süt ve peynir üretimine bugüne kadar milyonlarca dolar yatırmış. Kendi çiftliğinde 1000 keçisi olan Baltalı 17 sözleşmeli çiftlikten de süt alıyor. Bunun çok sıkı kriterleri var; yağ oranı, antibiyotik testi, yüzde 100 keçi olduğunu gösteren testler düzenli olarak yapılıyor. Bu çiftçilerin bir bölümüne damızlık hayvan satılıyor.
Bilgi ve tecrübelerini paylaşıyor Başka yatırımcılarla bilgi ve tecrübelerini paylaşma konusunda hassas olan Baltalı, aşılama, yemler, maliyetlerin aşağı çekilmesi gibi konularda yapılan çalışmaları paylaşıyor. Baltalı, “Ben, 10 bin hayvanım olsun tüm sütü kendim üretip işleyeyim gibi bir mantıkta değilim, o zaman ekonomiye hiçbir katkım olmaz” diyor. Bir ekosistem yaratma hedefi şimdiden önemli bir yol almış. Yüksek sezonda toplam 9 bin keçinin olduğu 17 çiftlikten 12 tona yakın süt geliyor. Ege Üniversitesi’nin keçilerinin sütünü bile Baltalı işliyor. Funda Özer Baltalı, “Benim için önemli olan bu zinciri ne kadar büyütebileceğim. Çok yüksek verimli kendi keçi ırkımı yetiştirdim şimdi diğer çiftliklere model olmaya çalışıyorum, onlara ayakta kalabilmeleri için gerekli maliyet düşürme yöntemlerini de sunuyorum” diyerek hedefini özetliyor.
Kadınlar kocalarından korkup keçi almadı! Süreç içinde Baltalı, kadınları da bu ekosisteme dahil edip köydeki kadınlara keçi dağıtıp onları da ekonomide üreten birer birey haline getirme projesini üretmiş. Ancak bu proje ne yazık ki başarısız olmuş. Baltalı, projesini ve yaşadığı hayal kırıklığını şöyle özetliyor: “Babam Nazilli Devlet Hastanesi’nin baş hekimiydi. Nazilli’de büyüdüm ben, orada hep bahçeler olurdu. Kadınların bahçelerinde keçi beslediği bir modeli yaratmak istedim. Köyleri dolaşınca gördüm ki köylerimiz üç katlı apartmanlardan oluşan, şehirlerimizin küçük bir kopyası olmuş. Baktım olmuyor, hayvan birliklerine kayıtlı hayvanlarını karısının kızının üzerine yapandan sütünü primle alma fikrini geliştirdim. Köy köy dolaştım ama kimseyi ikna edemedim. Kadınlar, hayvanı üzerine yaparsam beni kocam beni boşar dediler, yanaşmadılar.” 12 çeşit peynir üretiyor Baltalı markası ile bugün biri daha önce sadece Fransa’dan ithal edilen bir çeşit olmak üzere 12 çeşit peynir üretiliyor. Baltalı cam şişede Türkiye’nin geneline günlük keçi sütü satıyor. Katkısız ve koruyucu madde kullanmadan yapılan bu ürünlerin ambalajları da çevreyle dost.
İnternet sitesinden ulaşıyorlar Baltalı, “İnternet sitemizden bile buluyorlar bizi, ama ben kendim de pazar araştırıyorum. Benim amacım rakibimden çok satmak ya da onun sattığı yere daha ucuz mal verip payımı artırmak değil. Ben yapmam gereken işi özveri ve dürüst olarak yapacağım. Bu işin nihai gideceği nokta inek sütünün yüzde 5’idir. Yeter ki işimizi doğru yapıp lojistik, pazarlama ve üretim maliyetlerimizi düşürebilelim. Şimdi buna odaklanıyorum” diyor.
Kaynak: http://www.annelerbulur.com/dunyaya-ornek-olan/
Funda Özer Baltalı, bundan yaklaşık 7 yıl önce, teknesini, deri şirketini ve evini satıp bir keçi çiftliği kurdu. Funda Özer Baltalı, “Bu yatırımla İstanbul’da bir plaza satın alıp kirasıyla rahatlıkla lüks bir hayat sürerdim. Ama ülkenin üretime ihtiyacı var, bir rol model olmak istedim” diyen Baltalı, “Üretim toplumu olmak gerekiyor demek yetmez, üretmek gerekir” diyerek kadınların da iş hayatında başarılı olabileceklerini kanıtlayan çok başarılı ve özel bir kadın.
130 dönüme kurulu Baltalı’nın çiftliği 130 dönüm. Bunun 33 dönümünde hayvancılık yapılıyor, geri kalan 100 dönüme zeytin ağaçları dikmiş Baltalı. Çiftlikte bu zeytinlerin yağı kullanılıyor. Belki ileride zeytinyağında da bir iş yapılabilir ama Baltalı önce keçi sütü ve peynirinde istediği noktaya gelmeyi amaçlıyor. Baltalı Çiftliği 2.5 milyon dolar yatırımla kurulurken üretim tesisi ile birlikte toplam yatırım 16 milyon dolara ulaşmış. Çiftlikte toplam 50 kişi istihdam ediyor Baltalı.
Rol model olmak istedi Bir ekosistemin katalizörü olarak onlarca çiftliğin sütünü ekonomiye kazandıran bir iş kadını olan Baltalı, motivasyonunu şöyle özetliyor: “Baltalı markasına yaptığım yatırımla İstanbul’da bir plaza satın alıp kirasıyla rahatlıkla lüks bir hayat sürerdim, ama ben üretim yapan bir girişimci olarak rol model olmak istedim.” Seferihisar’daki çiftliğinde keçilerle yeni bir ırk yaratan Baltalı, Türkiye’nin geleceğinin tarım ve hayvancılıkta olduğuna vurgu yapıyor.
Robert Kolej mezunu bir hukukçu Funda Özer Baltalı’nın tarımla, toprakla aileden gelen bir bağlantısı yok. Babası doktor, kendisi Robert Koleji, arkasından 9 Eylül Hukuk Fakültesi’ni bitiriyor. Önce bankacılık yapıyor. Evlendikten ve kızı 2.5 yaşına geldikten sonra ise deri üretimi alanında kendi şirketini kuruyor. “Çok başarılı oldum o işte, ama fark ettim ki biz ucuz üretim ülkesi değiliz, biz tasarım ülkesi değiliz, biz kalite ülkesi değiliz… Pazarda rekabet eden bir ürünüm yok benim. O nedenle bu işi devredip keçi sütü üretimine girdim.”
Hollanda’da inceledi… Önce keçi çiftliği kurmak için Hollanda’ya giden Baltalı, bir keçi ırkı yaratması gerektiğini orada çiftlikleri gezip öğrenmiş. Sonrasında evini, teknesini satıyor, deri şirketini devrederek elde ettiği parayı toplayıp 2.5 milyon dolarla bu işe girmiş. Keçi çiftliğine, süt ve peynir üretimine bugüne kadar milyonlarca dolar yatırmış. Kendi çiftliğinde 1000 keçisi olan Baltalı 17 sözleşmeli çiftlikten de süt alıyor. Bunun çok sıkı kriterleri var; yağ oranı, antibiyotik testi, yüzde 100 keçi olduğunu gösteren testler düzenli olarak yapılıyor. Bu çiftçilerin bir bölümüne damızlık hayvan satılıyor.
Bilgi ve tecrübelerini paylaşıyor Başka yatırımcılarla bilgi ve tecrübelerini paylaşma konusunda hassas olan Baltalı, aşılama, yemler, maliyetlerin aşağı çekilmesi gibi konularda yapılan çalışmaları paylaşıyor. Baltalı, “Ben, 10 bin hayvanım olsun tüm sütü kendim üretip işleyeyim gibi bir mantıkta değilim, o zaman ekonomiye hiçbir katkım olmaz” diyor. Bir ekosistem yaratma hedefi şimdiden önemli bir yol almış. Yüksek sezonda toplam 9 bin keçinin olduğu 17 çiftlikten 12 tona yakın süt geliyor. Ege Üniversitesi’nin keçilerinin sütünü bile Baltalı işliyor. Funda Özer Baltalı, “Benim için önemli olan bu zinciri ne kadar büyütebileceğim. Çok yüksek verimli kendi keçi ırkımı yetiştirdim şimdi diğer çiftliklere model olmaya çalışıyorum, onlara ayakta kalabilmeleri için gerekli maliyet düşürme yöntemlerini de sunuyorum” diyerek hedefini özetliyor.
Kadınlar kocalarından korkup keçi almadı! Süreç içinde Baltalı, kadınları da bu ekosisteme dahil edip köydeki kadınlara keçi dağıtıp onları da ekonomide üreten birer birey haline getirme projesini üretmiş. Ancak bu proje ne yazık ki başarısız olmuş. Baltalı, projesini ve yaşadığı hayal kırıklığını şöyle özetliyor: “Babam Nazilli Devlet Hastanesi’nin baş hekimiydi. Nazilli’de büyüdüm ben, orada hep bahçeler olurdu. Kadınların bahçelerinde keçi beslediği bir modeli yaratmak istedim. Köyleri dolaşınca gördüm ki köylerimiz üç katlı apartmanlardan oluşan, şehirlerimizin küçük bir kopyası olmuş. Baktım olmuyor, hayvan birliklerine kayıtlı hayvanlarını karısının kızının üzerine yapandan sütünü primle alma fikrini geliştirdim. Köy köy dolaştım ama kimseyi ikna edemedim. Kadınlar, hayvanı üzerine yaparsam beni kocam beni boşar dediler, yanaşmadılar.” 12 çeşit peynir üretiyor Baltalı markası ile bugün biri daha önce sadece Fransa’dan ithal edilen bir çeşit olmak üzere 12 çeşit peynir üretiliyor. Baltalı cam şişede Türkiye’nin geneline günlük keçi sütü satıyor. Katkısız ve koruyucu madde kullanmadan yapılan bu ürünlerin ambalajları da çevreyle dost.
İnternet sitesinden ulaşıyorlar Baltalı, “İnternet sitemizden bile buluyorlar bizi, ama ben kendim de pazar araştırıyorum. Benim amacım rakibimden çok satmak ya da onun sattığı yere daha ucuz mal verip payımı artırmak değil. Ben yapmam gereken işi özveri ve dürüst olarak yapacağım. Bu işin nihai gideceği nokta inek sütünün yüzde 5’idir. Yeter ki işimizi doğru yapıp lojistik, pazarlama ve üretim maliyetlerimizi düşürebilelim. Şimdi buna odaklanıyorum” diyor.
Kaynak: http://www.annelerbulur.com/dunyaya-ornek-olan/